29 Ocak 2019 Salı

hubut (yeryüzüne iniş ) ali şeriati






و ﺗﺎرﯾﺦ ﻫﻤﭽﻨﺎن از دور ﻣﯽ ﻧﮕﺮﯾﺴﺖ و ﺑﺎ ﻟﺒﺨﻨﺪ ﭘﻨﻬﺎﻧﯽ و             
 ﺗﻠﺨﺶ ﻣﯽ    ﮔﺮﯾﺴﺖ و
:زﯾﺮ ﻟﺐ ﺑﻪ درد ﻣﯽ ﮔﻔﺖ
Tarih uzaktan öyle bakıyordu.gizli ve acıklı gülümsemesiyle ağlıyordu. dertlice mırıldanarak şöyle söylüyordu;
»ﭘﯿﻐﻤﺒﺮي اوﻟﻮاﻟﻌﺰم، ﺻﺎﺣﺐ ﮐﺘﺎب و رﺳﺎﻟﺖ! و در ﻣﯿﺎن اﻧﺒﻮه اﻣﺘﺶ اﯾﻦ ﭼﻨﯿﻦ ﻏﺮﯾﺐ! در ﻣﯿﺎن اﻧﺒﻮه ﻗﻮﻣﺶ اﯾﻨﭽﻨﯿﻦ ﺑﯿﮕﺎﻧﻪ، در اﻧﺒﻮه ﺧﺎﻧﺪان و ﻋﺸﯿﺮه اش اﯾﻨﭽﻨﯿﻦ
ﺗﻨﻬﺎ! و در ﻣﯿﺎن ﮔﺮم ﺗﺮﯾﻦ و ﻣﺘﻌﺼﺐ ﺗﺮﯾﻦ ﻣﺆﻣﻨﺎﻧﺶ     اﯾﻨﭽﻨﯿﻦ ﻣﺠﻬﻮل
ﭘﯿﺎﻣﺒﺮي ﻣﻌﺠﺰه اش ﮐﺘﺎب و اﻣﺘﺶ اﻣﯽ! ﺷﺘﺮداران دﻻل ﭘﯿﺸﻪ ﺳﺎزﻧﺪﮔﺎن ﮔﻮر
ﺑﺮاي دﻓﻦ زﻧﺪه دﺧﺘﺮان ﺧﻮﯾﺶ! ﮐﻪ ﯾﻌﻨﯽ ﺣﻤﯿﺖ، ﯾﻌﻨﯽ ﻏﯿﺮت،
ﻧﺎﮔﻬﺎن!
Kitap ve risalet sahibi ulul-azm bir peygamber!
kendi  kalabalık  ümmetinin içinde  bu denli garip !
kendi kalabalık kavmi içinde bu denli yabancı
kendi soy ve aşiretinin arasında  bu denli
yalnız!
en sıcak  samimi ve mutaassıb müminleri arasında bu denli meçhul!
Öyle bir peygamber ki
mucizesi kitap,ümmeti ümmi
kendi kız çocuklarını diri diri toprağa vermek için
mezar açma mesleğinin pazarlayıcısı olan
deve çobanları!
hamiyet ,gayret namus adına
ansızın!
ﺗﺎرﯾﺦ ﺑﺮﺧﻮد ﻟﺮزﯾﺪ! ﻧﺎﮔﻬﺎن ﭼﻪ ﻣﯽ ﺑﯿﻨﻢ؟ ﺑﺮﺧﺎﺳﺖ، ﺳﺮﮐﺸﯿﺪ، ﻧﺰدﯾﮏ آﻣﺪ، ﺑﺎ ﮔﺎﻣﻬﺎي ﮐﻨﺠﮑﺎو و ﻣﺮﺗﻌﺸﯽ ﻧﺰدﯾﮏ آﻣﺪ، ﺗﻨﺪﺗﺮ ﮐﺮد، ﺑﻪ ﻣﯿﺎن ﺻﻒ ﻣﻬﺎﺟﺮان و اﻧﺼﺎر آﻣﺪ، ﺟﻠﻮﺗﺮ آﻣﺪ، در ﺻﻒ ﻣﻘﺪم ﯾﺎران، ﯾﮏ ﻗﺪم ﺟﻠﻮﺗﺮ، ﺑﻪ ﻃﺮف ﺟﻠﻮ ﺧﻢ
ﺷﺪ،
Tarih titredi ! ansızın  ne görüyorum? ayağa kalktı .yakına geldi temkinli ve titrek adımlarla yanına geldi.hızlandı muhacir ve ensar safının içine karıştı.öne doğru ilerledi.dostların  ön saffına doğru bir adım daha ileri çıktı. ve öne doğru uzandı.
ﭼﻪ ﻣﯽ ﺑﯿﻨﻢ؟ اﯾﻦ ﮐﯿﺴﺖ؟ اﯾﻦ ﻣﺴﺎﻓﺮ ﮐﯿﺴﺖ؟ اﯾﻦ ﻋﺮب ﻧﯿﺴﺖ، ﭼﻬﺮه اش ﺑﻪ روﺷﻨﺎﯾﯽ ﺳﭙﯿﺪه اﺳﺖ، ﭘﯿﺸﺎﻧﯿﺶ ﺑﺎز، ﺳﯿﻤﺎﯾﺶ ﻏﺒﺎر راه ﮔﺮﻓﺘﻪ، ﭼﺸﻤﺎﻧﺶ رﻧﮓ ﺑﺮﮔﺸﺘﻪ، ﺧﺴﺘﻪ، ﮐﻮﻓﺘﻪ، ﺗﺸﻨﻪ، ﺑﯿﺘﺎب ... ﭘﯿﺪاﺳﺖ ﮐﻪ از ﺳﻔﺮي دور ﻣﯽ آﯾﺪ،   ﭘﯿﺪاﺳﺖ
ﮐﻪ ﺳﺎﻟﻬﺎ آواره ﺑﻮده اﺳﺖ ... ﭘﯿﺪاﺳﺖ ﮐﻪ از ﮐﻮﯾﺮي ﺳﻮﺧﺘﻪ ﻣﯽ رﺳﺪ.
اِ، اﯾﻦ ﭼﻬﺮه را ﻣﯽ ﺷﻨﺎﺳﻢ! او را دﯾﺪه ام ... اﯾﻦ ﻫﻤﺎن ... در ﮐﻨﺎر آن آﺗﺸﮑﺪه
ﻫﺎ ... در آن ﮐﻠﯿﺴﺎ ... ﮐﻪ از ﭘﻨﺠﺮه ﻧﺎﮔﻬﺎن ﺑﯿﺮون ﭘﺮﯾﺪ...
اِ ... اﯾﻦ ﺳﻠﻤﺎن اﺳﺖ
Neler görüyorum .bu kim? Bu yolcu kim ?yüzü tan ağartısının aydınlığında  alnı açık
yolun tozları simasına konmuş.gözleri uyuşmuş .yorgun bitkin , susuz, takatten  düşmüş ….uzun bir yolculuktan geldiği anlaşılıyor.
Yıllarca dolaşmış olduğu anlaşılıyor. .kavrulmuş bir çölden geldiği anlaşılıyor.
Aa ben bu yüzü tanıyorum! Onu görmüşüm.
Bu o…. Ateşgedenin yanı başında…..ha….
O  kilisede  Pencereden aniden  kaçan kişi………
Aa bu Selman ‘dır..
و ﺑﻌﺪ ﺳﻠﻤﺎن ﻣﺎﻧﺪ، در ﻧﺨﺴﺘﯿﻦ دﯾﺪار اﯾﻤﺎن آورد و دﯾﮕﺮ ﺗﺎ ﭘﺎﯾﺎن ﻋﻤﺮ آرام ﮔﺮﻓﺖ و »ﺳﻠﻤﺎن ﻣﻨﺎ« ﺷﺪ و ﺻﺎﺣﺐ ﺳﺮ »ﭘﯿﺎم آور« ﺷﺪ و ﻣﺤﻤﺪ ﺑﺎ او، ﺧﻮد را در اﻧﺒﻮه ﻣﻬﺎﺟﺮان و اﻧﺼﺎر، آن ﮐﻮه ﺳﻨﮕﯿﻨﯽ را ﮐﻪ ﺑﺮ ﺳﯿﻨﻪ اش آوار ﺷﺪه ﺑﻮد ﺳﺒﮑﺘﺮ اﺣﺴﺎس ﻣﯽ ﮐﺮد ﭼﻪ، ﺳﻠﻤﺎن ﺑﺨﺸﯽ از آن را ﺧﻮد ﺑﺮ دوش ﺟﺎﻧﺶ ﮔﺮﻓﺖ، ﻫﺮﮔﺎه دردﻫﺎ ﺑﺮ ﺟﺎﻧﺶ ﻣﯽ رﯾﺨﺖ ﺳﻠﻤﺎن را ﻓﺮاﻣﯽ ﺧﻮاﻧﺪ، در ﭼﺸﻤﻬﺎي آﺷﻨﺎي او ﻧﺎﻟﻪ
ﻣﯽ ﮐﺮد، در ﮔﻔﺘﮕﻮي ﺑﺎ او ﻓﺮﯾﺎد ﻣﯽ زد و آﺳﻮده ﻣﯽ ﺷﺪ
اﻣﺎ، اﻣﺎ ﻋﻠﯽ ﺟﺰ ﭼﺎﻫﻬﺎي ﭘﯿﺮاﻣﻮن ﻣﺪﯾﻨﻪ، ﭼﺎﻫﻬﺎي ﻧﺨﻠﺴﺘﺎن ﻫﺎ ﺻﺎﺣﺐ ﺳﺮي ﻧﺪاﺷﺖ، اﮔﺮ ﻣﯽ داﺷﺖ ﭼﺮا ﺳﺮ در ﺣﻠﻘﻮم ﭼﺎه ﺑﺮد؟ ﭼﺮا از ﺷﻬﺮ و ﺧﺎﻧﻪ و ﺧﺎﻧﻮاده اش ﺑﻪ ﻧﺨﻠﺴﺘﺎﻧﻬﺎ ﭘﻨﺎه ﺑﺮد؟ ﭼﺮا ﺗﻨﻬﺎ ﺑﻨﺎﻟﺪ؟ ﭼﺮا دردﻫﺎي ﺑﯿﺮﺣﻢ و ﺳﻨﮕﯿﻨﺶ را ﻧﺎﭼﺎر ﺑﺎﯾﺪ در ﭼﺎه رﯾﺰد؟ اﯾﻨﻬﺎ ﺟﺰ ﺑﺨﺎﻃﺮ آن اﺳﺖ ﮐﻪ ﻋﻠﯽ ﺗﻨﻬﺎ اﺳﺖ؟ در ﻣﯿﺎن ﺷﯿﻌﯿﺎﻧﺶ ﻧﯿﺰ ﺗﻨﻬﺎ اﺳﺖ؟
Sonra selman kaldı.ilk görüşte iman getirdi.ve ondan sonra ömrünün sonuna kadar duruldu.”selmanu minna” (selman bizdendir) oldu
mesajı getirenin sırdaşı oldu.muhammed onunla muhacir ve ensar kalabalıklarının içinde göğsünün üzerine yıkılan o dağı  daha hafif hissediyordu..Çünkü selman onun bir kısmını canının omuzuna aldı..
acılar canının üzerine dökülmeye başladıkça selmanı çağırır.onun bildik gözlerinin içinde feryad ederdi.onunla konuşarak rahatlardı.
Ama , ama Ali nin
medinenin etrafındaki kuyulardan hurmalıklardan başka bir sırdaşı yoktu.
Olsaydı  ne diye başını kuyunun boğazına sokacaktı. olsaydı ne diye kendi şehir ev ve ailesinden kaçarak hurmalıklara sığıncaktı.?
ne diye yalnız başına inlesin.acımasız ve ağır acılarını ne diye kuyuya dökmek zorunda kalacaktı.?
bunların tek nedeni Alinin yalnız oluşu mu?Dostlarının arasında bile yalnız oluşu mu?   
ﻋﻠﯽ از ﻣﺤﻤﺪ ﺗﻨﻬﺎﺗﺮ اﺳﺖ!        ﻋﻠﯽ از ﺧﺪا ﻧﯿﺰ ﺗﻨﻬﺎﺗﺮ
اﺳﺖ
ﺧﺪا ﺑﺮاي ﺗﻨﻬﺎﯾﯿﺶ آدم را آﻓﺮﯾﺪ،
ﻣﺤﻤﺪ ﺳﻠﻤﺎن را ﯾﺎﻓﺖ،      اﻣﺎ ، اﻣﺎ ﻋﻠﯽ ﺗﺎ ﭘﺎﯾﺎن ﺣﯿﺎﺗﺶ ﺗﻨﻬﺎ ﻣﺎﻧﺪ. از
Ali, Muhammed ten daha yalnızdır.Ali tanrıdan bile yalnızdır.


Allah yalnızlığından dolayı ademi yaratmıştır.Muhammed selmanı bulmuştur. ama  ama Ali hayatının sonuna kadar yalnız kalmıştır........
bütün dostlarının içinde Medine nin etrafındaki kuyulardan başka kimsesi yoktu.



ali şeriati hubut kitabında

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

teşekür ederiz

Benim bu dünya işine asla iltifatım olmadı. bir tek senin güzel yüzünden hoşlandım

Ajmal Sabbawoon Elias Sogdiana · ای جانبـــاز..؛ Mehdi Ebrahimian به درد عشق بساز و خموش کن حافظ رموز عشق مکن فاش پيش...