24 Nisan 2020 Cuma

Hallac darağacında ne güzel söyledi bu nükteyi






گر ز حال دل خبر داری بگو
ور نشانی مختصر داری بگو
مرگ را دانم؛ ولی تا کوی دوست
راه اگر نزدیکتر داری بگو

Eğer gönül halinden  haberdar isen söyle
nüktedan bir nişanın varsa söyle
ecel dir biliyorum  ancak ta sevgilinin yurdunda.
Eğer yakın bir yol biliyorsan söyle



Hafız gazel 307  



غزل شمارهٔ ۳۰۷
https://ganjoor.net/hafez/ghazal/sh307/
  
هر نکته‌ای که گفتم در وصف آن شمایل
هر کو شنید گفتا للهِ دَرُّ قائل
her nükteyi söyledim güzelin vasıflarından
kim işitttiyse  dedi. söyleyenin hayrı artsın  sözün kemalidir
تحصیل عشق و رندی آسان نمود اول
آخر بسوخت جانم در کسب این فضایل
aşkın ve rindliğin tahsili  başta kolay göründü
sonunda canım yandı.bu faziletleri öğrenirken
حلاج بر سر دار این نکته خوش سراید
از شافعی نپرسند امثال این مسائل
 Hallac darağacında ne güzel söyledi bu nükteyi
Şafi' den sormayın bu meselelerin emsalini
گفتم که کی ببخشی بر جان ناتوانم
گفت آن زمان که نبود جان در میانه حائل
Dedim ki; sevgili zayıf canıma ne zaman  acıyacaksın
Dedi ki; canın aramızda hail(engel) olarak kalmadığı zaman
دل داده‌ام به یاری شوخی کشی نگاری
مرضیّةُ السجایا محمودةُ الخصائل
gönül vermişim bir  yare  zarif, hoş  cilveli
yaratılışı hoş,  hasletleri övülmüş
در عین گوشه‌گیری بودم چو چشم مستت
و اکنون شدم به مستان چون ابروی تو مایل
köşeye çekildim. Sarhoş gözlerin gibi
şimdi  kaşların gibi sarhoşlara mail oldum
از آب دیده صد ره طوفان نوح دیدم
وز لوح سینه نقشت هرگز نگشت زایل
Göz yaşlarımdan yüzlerce  Nuh tufanını gördüm
fakat gönlüme nakşedilmiş olan suretin, asla zail olmadı gitti
ای دوست دست حافظ تعویذ چشم زخم است
یا رب ببینم آن را در گردنت حمایل
Hâfız'ın kollan nazar için bir muskadır ey sevgili
ya rabbi  bu hamaili onun boynunda ne zaman görürüm  

 hafız şirazi   gazel 307



mevlana mesnevi

علت عاشق ز علتها جداست ** عشق اصطرلاب اسرار خداست
Âşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır. Aşk,ilahi sırların usturlâbıdır
عاشقی گر زین سر و گر ز ان سر است ** عاقبت ما را بدان سر رهبر است
Âşıklık, ister o cihetten olsun, ister bu cihetten... Akıbet bizim için o tarafa kılavuzdur.
هر چه گویم عشق را شرح و بیان ** چون به عشق آیم خجل گردم از آن
Aşkı şerh etmek ve anlatmak için ne söylersem söyleyeyim... Asıl aşka gelince o sözlerden mahcup olurum.
گر چه تفسیر زبان روشن‌‌گر است ** لیک عشق بی‌‌زبان روشن‌‌تر است
Dilin tefsiri gerçi pek aydınlatıcıdır, fakat dile düşmeyen aşk daha aydınlıktır.
چون قلم اندر نوشتن می‌‌شتافت ** چون به عشق آمد قلم بر خود شکافت
Çünkü kalem, yazmada koşup durmaktadır, ama aşk bahsine gelince; çatlar, âciz kalır
عقل در شرحش چو خر در گل بخفت ** شرح عشق و عاشقی هم عشق گفت
Aşkın şerhinde akıl, çamura saplanmış eşek gibi yattı kaldı. Aşkı, âşıklığı yine aşk şerh etti..
...................
این نفس جان دامنم بر تافته ست ** بوی پیراهان یوسف یافته ست‌‌ 
Can, şu anda eteğimi çekiyor. Yusuf’un gömleğinden koku almış!
از برای حق صحبت سالها ** باز گو حالی از آن خوش حاله
Yıllarca süren sohbet hakkı için o güzel hallerden kıssalardan tekrar   anlat.



تمهید آسمانی - نخستین روز آفرینش نکوهش می کند آسمان زمین را

GÖKLERİN MUKADDEMESİ
Yaratılışın ilk gününde  asumanın , zemini azarlaması

زندگی از لذت غیب و حضور
hayatın  lezzeti  alemi gayb ve şahedetdendir   
بست نقش این جہان نزد و دور
bu dünyanın nakşı uzak ve yakındandır
آنچنان تار نفس از ہم گسیخت
     öyleki her can teli birbirinden ayrıldı    
رنگ حیرت خانۂ ایام ریخت
 günlerin hayret hanesinin rengi  uçtu
ہر کجا از ذوق و شوق خودگری
her nerede zevk ve iştiyaktan  kendin ağlasan
نعرۂ ’’من دیگرم ، تو دیگری‘
ve nara atsan ben başkayım sen başka
ماہ و اختر را خرام آموختند
ay ve yıldıza  cilveyle dolanmayı  öğrettiler
صد چراغ اندر فضا افروختن
semada   yüzlerce kandilleri  yaktılar
بر سپہر نیلگون زد آفتاب
lacivert semaya  güneşi  yerleştirdiler
خیمۂ زر بفت با سیمین طناب
çadırın kumaşını  altın , ipliğini gümüşten dokudular
از افق صبح نخستین سر کشید
 şafak'ın ilk  ufkunda başını kaldırdı
عالم نو زادہ را در بر کشید
kucağında yeni doğmuş bir alemi  göstermede
ملک آدم خاکدانی بود و بس
  ademin mülki  bir avuç toprak yığını 
دشت او بی کاروانی بود و بس
onun çölü kervansız idi meğer
نی بہ کوہی آب جوئی در ستیز
     bu dağlarda  çoşan    şelale yok
نی بہ صحرائی سحابے ریزریز
 bu çölde  yaşlar döken   bulut yok
نی سرود طایران در شاخسار
Dalların arasında  terennüm eden  kuşlar yok
نی رم آہو میان مرغزار
çayırlarda koşan ceylanlar yok
بی تجلی ہای جان بحر و برش
 kara ve deniz  canın tecellilerinden yoksun
دود پیچان طیلسان پیکرش
 kıvrılıp yükselen duman yeryüzü nün örtüsüydü
سبزہ باد فرودین نادیدہ ئی
      çemenler , mart esintisini  görmedi, hiç tanımadı
اندر اعماق زمین خوابیدہ ئی
   uyuya kalmış zeminin derinliklerinde 
طعنہ ئی زد چرخ نیلی بر زمین
bu masmavi  asuman yer yüzüne serzenişte bulundu    
روزگار کس ندیدم این چنین
böyle rezil rüsvay içinde hayat geçiren kimse görmedim
چون تو در پہنای من کوری کجا
   Benim  geniş  atmosferimde  senin gibi kör nerede 
جز بہ قندیلم ترا نوری کجا
benim kandilim olmazsa senin ışığın   nerede 
خاک اگر الوند شد جز خاک نیست
toprak elvend dağı olsada  yine tozdan başka bir şey değil
روشن و پایندہ چون افلاک نیست
  gökler (eflak) gibi nurlu ve payidar değil  
یا بزی با ساز و برگ دلبری
 ey zemin !    elindeki   eşyanın konforu sarhoşluğunda yaşa   
یا بمیر از ننگ و عار کمتری
yada aşağılık  utancı içinde öl
شد زمین از طعنۂ گردون خجل
zemin utandı. semanın serzeniş ve kınamasından
نا امید و دل گران و مضمحل
ümitsiz rencide ve perişan 
پیش حق از درد بے نوری تپید
  hakkın önünde  nursuzluğun derdinden  çırpındı
تا ندانی ز آنسوی گردون رسید
ansızın bilmediği  bir ses  semanın ötesinden  yankılandı
ای امینی از امانت بی خبر
 Ey emanet  sahibi !   emanetten habersiz olan
غم مخور اندر ضمیر خود نگر
üzülme !  ey zemin    ey insan ! gönlüne   nazar et


gazel   431

امشب آن نیست که در خواب رود چشم ندیم
خواب در روضه رضوان نکند اهل نعیم
  Bu gece öyle bir gece değilki hemdem (dost )olanların gözü uykuya gitsin
cennet bahçesinde   ehli nedim  olanların gözü  uykuya gidermi
صبحدم بوی سر زلف   تو  می داد نسیم       یاد می داد   مرا    هر نفس   عهدی قادیم
  seher yeli senin zülüflerin kokusunu  seher vakti  getirdi  her nefes kadim  hatıralardan yad etti
surei fatır  35  ayet  işaret var  اَلَّذ۪ٓي اَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِنْ فَضْلِه۪ۚ لَا يَمَسُّنَا ف۪يهَا نَصَبٌ وَلَا يَمَسُّنَا ف۪يهَا لُغُوبٌ

خاک را زنده کند تربیت باد بهار
سنگ باشد که دلش زنده نگردد به نسیم
 bahar  rüzgarı terbiyesiyle  ölmüş toprağa can verir
eğer gönlü taşa dönersen  bahar rüzgarı ona ne yapsın
بوی پیراهن گم کرده خود می‌شنوم
گر بگویم همه گویند ضلالیست قدیم
kaybolan yusufun   gömleğinin  (yar )kokusunu  alıyorum 
eğer bunu söylersem hepsi diyecekki sen hala eski şaşkınlığanda devam etmektesin 

عاشق آن گوش ندارد که نصیحت شنود
درد ما نیک نباشد به مداوای حکیم
  aşık  nasihat dinlemeye  kulak vermez
 bizim derdimize hekimin ilacı derman  olmaz
توبه گویندم از اندیشه معشوق بکن
هرگز این توبه نباشد که گناهیست عظیم,
sevgileye olan düşünceme (aşıklığıma) bana tevbe et diyenler 
asla ! bu tevbe kabul temez belki bu büyük bir günahtır
ای رفیقان سفر دست بدارید از ما
که بخواهیم نشستن به در دوست مقیم
ey yol arakadaşlarım  benden elinizi çekiniz
  ben istiyorumki sevgilinin kapısında mukim olayım
ای برادر غم عشق آتش نمرود انگار
بر من این شعله چنان است که بر ابراهیم
ey kardeş ! aşk derdinin ateşini   nemrudun ateşi gibi zannet
Beni de,   o ateş    ibrahim  gibi   sakin ve  serin kıldı  
مرده از خاک لحد رقص کنان برخیزد
گر تو بالای عظامش گذری و هی رمیم
 ölmüş ,  çürümüş   biri  toprak mezarından raks ederek kalkarsa  
    sen   çürümüş kemiklerin   üzerinden  geçtiğin  halde
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلًا وَنَسِيَ خَلْقَهُۜ قَالَ مَنْ يُحْيِ الْعِظَامَ وَهِيَ رَم۪يمٌ   yasin suresi  78

طمع وصل تو می‌دارم و اندیشه هجر
دیگر از هر چه جهانم نه امید است و نه بیم
           sana ulaşma ümidi ve senden ayrılığın korkusu içindeyim
   dünyada   bundan gayrı  ne varsa  arzu yada korku umrumda değil   
عجب از کشته نباشد به در خیمه دوست
عجب از زنده که چون جان به درآورد سلیم
      sevgilinin    kapısında ölürse aşık  şaşılacak bir durum değildir
acaib olan  o  ki  sevgilinin kapısında   aşık' ın canı selamette kalsın 
سعدیا عشق نیامیزد و شهوت با هم
پیش تسبیح ملایک نرود دیو رجیم
ey sadi aşk ile şehvet birbirine karışmazlar    
pak ve niyaz ehli melaikenin yanından sükun bulamaz  kovulmuş olan şeytan 




Benim bu dünya işine asla iltifatım olmadı. bir tek senin güzel yüzünden hoşlandım

Ajmal Sabbawoon Elias Sogdiana · ای جانبـــاز..؛ Mehdi Ebrahimian به درد عشق بساز و خموش کن حافظ رموز عشق مکن فاش پيش...