28 Mayıs 2019 Salı

Şu dertli ve yorgun gönlümde kim vardır bilmem Ki ben suskunum, O ise feryad u figan etmekte / hafız








در اندرون من خسته دل ندانم کیست
که من خموشم و او در فغان و در غوغاست
Şu dertli ve yorgun gönlümde kim vardır bilmem
Ki ben suskunum, O ise  feryad u  figan etmekte
hafız
مردی ز کنندهٔ در خیبر پرس
اسرار کرم ز خواجهٔ قنبر پرس
گر طالب فیض حق به صدقی حافظ
سر چشمهٔ آن ز ساقی کوثر پرس

yiğitliği hayber kapısını sökene sor
kerem sırlarını kanberin efendisinde sor
doğrulukla hakkın feyzine talibsen hafız
bunun kaynağını kevser sakisine sor

غزل شمارهٔ ۱۵۲ حافظ غزلیات 

در ازل پرتو حسنت ز تجلی دم زد
عشق پیدا شد و آتش به همه عالم زد ezelde güzelliğin ışığı tecelli edince aşk peyda etti ateş bütün alemi yaktı. جلوه‌ای کرد رخت دید ملک عشق نداشت عین آتش شد از این غیرت و بر آدم زد yüzü cilve edince gördü ki meleklerde aşk yoktur. gayrete geldi ateş oldu insan oğlunu tutuşturdu. عقل می‌خواست کز آن شعله چراغ افروزد برق غیرت بدرخشید و جهان برهم زد akıl çırağını o şuleden yakmak isteyince berk (şimşek) gayrete gelip bütün cihanı birbirine kattı مدعی خواست که آید به تماشاگه راز دست غیب آمد و بر سینه نامحرم زد iddiacı gelip sırları temaşa etmek isteyince gayb eli geldi namahremi göğsünden iteledi دیگران قرعه قسمت همه بر عیش زدند دل غمدیده ما بود که هم بر غم زد diğerleri kısmetlerinde güzel yaşama kurasını çekti. ne varki bizim gamlı gönlümüz yine gam kurasını çekti جان علوی هوس چاه زنخدان تو داشت دست در حلقه آن زلف خم اندر خم زد yüce canlarımız heveslerken çenenin çukuruna düşmeyi senin büklüm büklüm zülüflerine tutundu. حافظ آن روز طربنامه عشق تو نوشت که قلم بر سر اسباب دل خرم زد hafız mutlu bir gönüle sahip olmanın şartlarını yazdığı gün kaleme almış oldu aşkının neşe mektubunu


عشق در پرده می نوازد ساز

عاشقی کو؟ که بشنود آواز aşk , perdei tecelliyatı cemaliyede
maşukluk sazını çaldığında. onun avazını işitecek bir aşık nerede.? هر نفس پرده‌ای دگر ساز هر زمان زخمه‌ای کند آغاز her nefes maşukluk yüzünden
başka bir nağme terennüm eyler her zaman aşıklık yüzünden
lisanı hal istidadıyla başka bir tecelli taleb eder. همه عالم صدای نغمه اوست که شنید این چنین صدای دراز؟ bütün alem onun nağmesinin sedasının tecellisidir bu tecelli ebeden ve ebediyyen .devam edecektir راز او از جهان برون افتاد خود صدا کی نگاه دارد راز؟ onun sırrı cihanın haricinde zuhur etti sedamız nasıl sırrı ketmedip saklayabilir سر او از زبان هر ذره هم تو بشنو، که من نیم غماز her zerre onun sırrını kendi diliyle ifşa ediyor kendin kulak ver ki duyasın. ben gammaz değilim
فخرالدین عراقی
fahreddin ırak i lemaat




اسرار خودی 

دی شیخ با چراغ ہمی گشت گرد شھر
کز دام و دو ملولم و انسانم آرزوست
زین ہمرہان سست عناصر دلم گرفت
شیر خدا و رستم دستانم آرزوست
گفتم کہ یافت می نشود جستہ ایم ما
گفت آنچہ یافت می نشود آنم آرزوست
 مولانا جلال الدین رومی 
Dün şeyh! elinde lamba ile şehrin etrafında dolaşiyordu.
Bıktım! dedi şu vahşi hayvanlardan  insan arıyorum insan
Bu gevşek yapılı vefasız yoldaşlardan usandım
Allahın aslanı ve Rüstemi destanı arıyorum
dedim bulamazsın biz çok aradık bulamadık. şeyh dedi işte ben o bulunmayanı arıyorum. odur arzum

بسم اللہ الرحمن الرحیم ’’نیست در خشک و تر بیشۂ من کوتاہی‘‘ ’’چوب ہر نخل کہ منبر نشود دارکنم‘‘ نظیری نیشابوری benim ormanımda ister kuru, ister yaş olsun , işe yaramayan kısa ağaç yoktur. minber olmayan her hurma ağacını
dar ağacı yaparım nazıri nişaburi

 

راہ شب چون مہر عالمتاب زد

گریۂ من بر رخ گل ،  ب زد

gecenin yolu güneş gibi  alemi nuruyla aydınlattı

benim gözyaşlarım her çiçek yapraklarını suladı

اشک من از چشم نرگس خواب شست

سبزۂ از ہنگامہ ام بیدار رست

Benim gözyaşım nergizin gözünden uykuyu yıkadı

çemenler  benim feryadımla uyandı yeşerdi

باغبان زور کلامم  زمود

مصرعی کارید و شمشیری درود

Bahçevan sözümün gücünü denedi

bir mısra ekip bir kılıç biçti

در چمن جز دانۂ اشکم نکشت تار افغانم بہ پود باغ رشت çemende gözyaşı taneciklerimden başkası dolaşmadı feryadımın telinden bağçe nin sazını yaptı ذرہ ام مہر منیر ن من است
صد سحر اندر گریبان من است zerreyim bu parlayan güneş benimdir
yüzlerce seher benim yakamdadır خاک من روشن تر از جام جم است محرم از نازادہای عالم است benim toprağım cem in kadeğinden daha parlaktır bana mahrem olan nice sırlar bu alemde doğmamıştır فکرم ن ہو سر فتراک بست کو ہنوز از نیستی بیرون نجست fikrim; henüz yokluktan varlık alemine sıçramamış olan ceylanı avlayım atının terkisine bağlamıştır سبزہ نا روئیدہ زیب گلشنم گل بشاخ اندر نہان در دامنم çemen ki yeşermemiş bitmemiş. benim gülşenimi süsler dalında henüz açmamış gül benim eteğimdedir محفل رامشگری برھم زدم زخمہ بر تار رگ عالم زدم Çalgıcıların meclislerini birbirine kattım Kainat damarının telini saz gibi çaldım بسکہ عود فطرتم نادر نوا ست ہم نشین از نغمہ ام نا شنا ست Varlığımın udu öyle ender makamlar çalar. Ki bana yoldaş olanlar o makamlara yabancıdır در جہان خورشید نوزائیدہ ام رسم و ئین فلک نادیدہ ام Güneşin dünyasında yeni doğmuşum Bu alemde yerleşen bütün töreleri reddetmişim رم ندیدہ انجم از تابم ہنوز ہست نا شفتہ سیمابم ہنوز benim ışığımın parlaklığından henüz yıldızlar ürkmemiş ben henüz harekete geçmemiş bir cıvayım بحر از رقص ضیایم بی نصیب کوہ از رنگ حنایم بی نصیب Deniz, benim ziyamın raksından henüz nasip almamış Dağ, benim kınamın rengine henüz boyanmamış خوگر من نیست چشم ہست و بود لرزہ بر تن خیزم از بیم نمود Varlık ve yokluk henüs benim adetimi görmedi ben görünmek korkusuyla titreyerek yerinde duramıyorum بامم از خاور رسید و شب شکست شبنم نو برگل عالم نشست Benim sabahım, şarktan zuhur etti ve gece bozguna uğradı Alemin gül’ü üzerine yeni bir şebnem kondu انتظار صبح خیزان می کشم ای خوشا زرتشتیان تشم Artık Sabah erken kalkanları bekliyorum Benim ateşimin zertüştileri ne güzeldir نغمہ ام ، از زخمہ بی پرواستم من نوای شاعر فرداستم nağme im mıdrap tan pervasızım ben yarınki şairin sesiyim عصر من دانندۂ اسرار نیست یوسف من بہر این بازار نیست asrım sırları bilen asr değildir benim yusufum bu pazara ait değildir ناامید استم ز یاران قدیم طور من سوزد کہ مے ید کلیم eski dostlardan ümidi kestim benim Tur dağım kelim (musa) geliyor diye yanıyor قلزم یاران چو شبنم بی خروش شبنم من مثل یم طوفان بدوش dostların denizi şebnem gibi durgun benim şebnebim omuzunda deniz gibi tufanlar taşıyor نغمہ ی من از جہان دیگر است این جرس را کاروان دیگر است benim nağmem başka bir alemdendir bu çan başka bir kervanın çanıdır ای بسا شاعر کہ بعد از مرگ زاد چشم خود بر بست و چشم ما گشاد nice şair vardırki öldükten sonra doğdu kendi gözünü kapattı bizim gözümüzü açtı رخت باز از نیستی بیرون کشید چون گل از خاک مزار خود دمید yokluktan kendini varlığa çıkardı kendi mezar toprağında çiçekler gibi açtı کاروان ہا گرچہ زین صحرا گذشت مثل گام ناقہ کم غوغا گذشت Bu sahradan nice kervanlar geçti fakat deve adımı gibi sessiz sedasız geçti عاشقم ، فریاد ، ایمان من است شور حشر از پیش خیزان من است aşıkım, feryadım imanımdır.benim mahşer, benim kopardığım kıyametlerden bir tanesidir نغمہ ام ز اندازۂ تار است بیش من نترسم از شکست عود خویش nağmem sazın teline gelir ben udumun kırılmasından korkmam قطرہ از سیلاب من بیگانہ بہ قلزم از شوب او دیوانہ بہ katre benim selime bigane kalsın iyidir deniz onun hengamesinden deli divane olsun iyidir در نمے گنجد بجو عمان من بحرہا باید پے طوفان من benim ummanım alemlere sığmaz benim tufanımı denizler takip etmeli غنچہ کز بالیدگی گلشن نشد در خور ابر بھار من نشد gonca gülistan gibi neşvü nema değilse baharımın bulutuna layık değildir برقہا خوابیدہ در جان من است کوہ و صحرا باب جولان من است canımda yıldırımlar uykuya dalmış dağ ve sahralar benim cevelangah kapımdır پنجہ کن با بحرم ار صحراستی برق من در گیر اگر سیناستی eğer sahra isen denizimle pençeleş eğer turi sina isen benim şimşeğimi yakala چشمۂ حیوان براتم کردہ اند محرم راز حیاتم کردہ اند bana abı hayatın beratını verdiler hayatın sırrını mahremim yaptılar
ذرہ از سوز نوایم زندہ گشت پر گشود و کرمک تابندہ گشت zerreler benim nağme min ateşinde canlandılar kanat açarak ateş böcekleri haline geldiler ہیچکس ، رازی کہ من گویم ، نگفت ہمچو فکر من در معنی نسفت hiç kimse söylediğim sırrı anlamadı benim düşüncem gibi kimse mana incisi delmedi سر عیش جاودان خواہی بیا ہم زمین ، ھم آسمان خواہی بیا eğer ebedi hayatın sırrını istiyorsan gel eğer yer ve göğü istiyorsan gel پیر گردون بامن این اسرار گفت از ندیمان رازہا نتوان نہفت Bu evrenin piri bana bu sırları söyledi elbette dostlardan sır gizlenemez ساقیا برخیز و می در جام کن محو از دل کاوش ایام کن ey saki! kalk kadehe mey koy günleri arama endişesini gönlümden sil,at شعلہ ی بی کہ اصلش زمزم است گر گدا باشد پرستارش جم است o şule ki aslı zemzem dir eğer bir dilenci olsa da hizmetçisi cem olur می کند اندیشہ را ہشیار تر دیدہ ی بیدار را بیدار تر o düşünceyi daha çok berraklaştırır o gören gözleri daha iyi keskin görüş verir اعتبار کوہ بخشد کاہ را قوت شیران دہد روباہ را bir saman çöpüne dağ azameti verir aslanların kuvvetini tilkiye bahşeder خاک را اوج ثریا میدہد قطرہ را پہنای دریا میدہد toprağı süreyyaya kadar yüceltir katreye derya genişliği verir خامشی را شورش محشر کند پای کبک از خون باز احمر کند suskunluğa mahşer çoşkusu verir kekliğin ayağını şahin kanıyla kırmızıya boyar خیز و در جامم شراب ناب ریز بر شب اندیشہ ام مہتاب ریز kalk kadeğime tertemiz saf şarap dök düşüncemin gecelerine mehtap nurunu dök تا سوی منزل کشم وارہ را ذوق بیتابے دہم نظارہ را ta ki bu avare ruhu menzile doğru çekeyim dermansız zevklere bakış zevkini vereyim. گرم رو از جستجوی نو شوم روشناس رزوی نو شوم yeni arama yolunda ateşli giden olayım yeni bir arzu yolunda meşhur olayım چشم اھل ذوق را مردم شوم چون صدا در گوش عالم گم شوم zevk sahiplerine göz bebeği alemin kulağında seda olayım قیمت جنس سخن بالا کنم ب چشم خویش در کالاکنم sözün kıymet ve değerini yükselteyim her varlığa göz olayım باز بر خوانم ز فیض پیر روم دفتر سر بستہ اسرار علوم pir i rum un feyzinden yine okuyayım ilim sırlarının sır defterinden جان او از شعلہ ہا سرمایہ دار من فروغ یک نفس مثل شرار onun canı sermayesi şulelerdir ben onun, bir nefes parlayan bir kıvılcımıyım شمع سوزان تاخت بر پروانہ ام بادہ شبخون ریخت بر پیمانہ ام yanan bir mum, pervaneme hücum etti kadehime bade ler gece baskını yaptı پیر رومی خاک را اکسیر کرد از غبارم جلوہ ہا تعمیر کرد pir i rumi toprağı iksir yaptı gubarımdan cilveler meydana getirdi. ذرہ از خاک بیابان رخت بست تا شعاع فتاب رد بدست çöl toprağından bir zerre güneş ışığını elde etmek için yola çıktı. موجم و در بحر او منزل کنم تا در تابندہ ئی حاصل کنم ben bir dalgayım onun deryasını menzil edineceğim orada parlak inciler ortaya çıkaracağım. من کہ مستی ہا ز صہبایش کنم زندگانے از نفس ہایش کنم ben onun şarabından mest olmuşum. onun nefesiyle yaşam bulmuşum شب دل من مایل فریاد بود خامشے از ’’یا ربم‘‘ باد بود dün gece benim gönlüm feryad etmek istedi sessizlik “ya rab” “ya rab “ile rüzgar dönüştü. شکوہ شوب غم دوران بدم از تہی پیمانگی نالان بةدم ben devranın gamından feryatlar ettim kadehimin boşluğundan inleyip durdum این قدر نظارہ ام بیتاب شد بال و پر بشکست و خر خواب شد o kadar baktım ki bakışım, yoruldu kolum kanadım kırıldı. aklım uyudu روی خود بنمود پیر حق سرشت کو بحرف پہلوی قر ن نوشت yaratılışı hak ile yoğrulan hak piri (mevlana ) yüzünü gösterdi ki kuranı pehlevi harflerle yazdı گفت ’’ای دیوانہ ی ارباب عشق جرعہ ئی گیر از شراب ناب عشق dedi. “ey aşk erbabının divanesi” saf ve temiz aşk şarabından bir yudum iç بر جگر ہنگامہ ی محشر بزن شیشہ بر سر ، دیدہ بر نشتر بزن gönlünde bir mahşeri hengame meydana getir. başına bir şişe , gözüne bir neşter vur. خندہ را سرمایہ ی صد نالہ ساز اشک خونین را جگر پرکالہ ساز gülüşleri yüzlerce feryadın sermayesi yap kanlı gözyaşlarıyla ciğer ini doldur. تا بکی چون غنچہ می باشی خموش نکہت خود را چو گل ارزان فروش ta ne zaman kadar gonca gibi susacaksın kendi kokunu gül gibi ucuza sat. در گرہ ہنگامہ داری چون سپند محمل خود بر سر تش بہ بند üzerklik gibi ateşte yan mahmilini ateşe yükle چون جرس خر ز ہر جزو بدن نالہ ی خاموش را بیرون فکن çan gibi vücudunun her cüzinde bulunan sessiz kalmış feryatlarını meydana çıkar, dışarı at. تش استی بزم عالم بر فروز دیگران را ھم ز سوز خود بسوز sen ateşsin bezmi alemi yak aydınlat başkalarını da kendi ateşinle yak فاش گو اسرار پیر می فروش موج می شو کسوت مینا بپوش mey dağıtan pirin sırlarını ifşa et dalga ol libasını “cam” dan örtün سنگ شو ئینہ ی اندیشہ را بر سر بازار بشکن شیشہ را düşünce aynasına taş ol pazarın başında şişe kıran ol از نیستان ہمچو نی پیغام دہ قیس را از قوم ’’حی‘‘ پیغام دہ ney gibi neyistandan haber ver kays (mecnun) için hay kabilesinden haber ver نالہ را انداز نو ایجاد کن بزم را از ہاے و ہو باد کن feryada yeni ölçüler icad et bezmleri , hay huyla canlandır. خیز و جان نو بدہ ہر زندہ را از ’’قم‘‘ خود زندہ تر کن زندہ را kalk ! diri olanlara yeni bir can bahşet kendi kalkışından daha canlı kıl her diriyi خیز و پا بر جادہ ی دیگر بنہ جوش سودای کہن از سر بنہ kalk! yolunu değiştir başka yola adım at eskimiş sevdaların çoşkunluğunu terket              
          


شنای لذت گفتار شو

ای دراے کاروان بیدار شو‘‘

söz lezzetine aşina ol

ey kervan çanı uyanık ol

زین سخن  تش بہ پیراہن شدم

مثل نی ہنگامہ  بستن شدم

bu söz canıma ateş düşürdü

ney gibi içime binbir feryad düşürdü

چون نوا از تار خود برخاستم

جنتی از بھر گوش  راستم

kendi sazımdan nağme gibi yükseldim
her kulağa bir cennet ulaştırdım
بر گرفتم پردہ از راز خودی
وا نمودم سر اعجاز خودی
benlik  sırrımın  üzerinden perdesini kaldırdım
benliğin mucizesinin sırrını gösterdim
بود نقش ہستیم انگارہ ئی
نا قبولی ، ناکسے ، ناکارہ ئی
varlığımın nakşı bir hayalden ibaretti
kabul görmeyen ,nakıs ve  işi olmayan  bir varlık
عشق سوہان زد مرا ،  دم شدم
عالم کیف و کم عالم شدم
aşk törpüsüyle adem oldum.
alemin keyfiyet ve kemmiyetine vakıf oldum
حرکت اعصاب گردون دیدہ ام
در رگ مہ گردش خون دیدہ ام
feleğin  sinirlerinin hareketini gördüm
ayın damarında kanın hareketini gördüm
بہر انسان چشم من شبہا گریست
تا دریدم پردہ ی اسرار زیست
insanlar için gözyaşı dökerek geceledim
hayat esrarının perdesini yırttım.
از درون کارگاہ ممکنات
بر کشیدم سر تقویم حیات
mümkünat tezgahının içinden
hayat takvimin sırlarını çekip çıkardım.
من کہ این شب را چو مہ  راستم
گرد پای ملت بیضاستم
ben ki geceyi ay’ a  dönüştürdüm
beyza milletinin ayağının tozuyum
ملتی در باغ و راغ  وازہ اش
تش دلہا سرود تازہ اش
bir millet ki bağ ve yamaçlarda onun avazesi vardır.
onun yeni şarkısı gönül ateşindendir.
ذرہ کشت و  فتاب انبار کرد
خرمن از صد رومی و عطار کرد
zerre oldu güneş biriktirdi
yüzlerce attar ve rumi den harman yaptı
آہ گرمم ، رخت بر گردون کشم
گرچہ دودم از تبار  تشم
sıcak feryadım feleğe ulaştı
gerçi duman isemde aslım ateştir.
خامہ ام از ھمت فکر بلند
راز این نہ پردہ در صحرا فکند
kalemim yüce düşencenin himmetiyle
bu dokuz perdeli sırrı sahralara döktü
قطرہ تا ہمپایہ ی دریا شود
ذرہ از بالیدگی صحرا شود
eğer bir katre derya olursa
her zerre genişleyip sahra olur
شاعری زین مثنوی مقصود نیست
بت پرستی ، بت گری مقصود نیست
bu mesneviden kastim şairlik değildir.
maksadım ne putperestlik nede putçuluk
ہندیم از پارسے بیگانہ ام
ماہ نو باشم تہی پیمانہ ام
ben hindim farsçaya yabancıyım
ben yeni bir ay ım dolunay değilim
حسن انداز بیان از من مجو
خوانسار و اصفہان از من مجو
bende  beyan ve üslup güzelliği arama
hünsar arama isfahan arama
گرچہ ہندی در عذوبت شکر است
طرز گفتار دری شیرین تر است
hind dili her ne kadar şeker gibiyse
derice söyleyiş daha tatlıdır.
فکر من از جلوہ اش مسحور گشت
خامۂ من شاخ نخل طور گشت
benim fikrim onun cilvesinden büyülendi
benim kalemim  tur dağı hurmasının dalı oldu
پارسے از رفعت اندیشہ ام
در خورد با فطرت اندیشہ ام
farsça yüksek düşüncemden olup
düşüncemin tabiatınada uygun geldi
خردہ بر مینا مگیر ای ہوشمند
دل بذوق خردہ ی مینا بہ بن
ey  akıllı insan şişe ye kusur bulma
gönlünü o şişede bulanan mey in zevkine bağla

اسرارِ خودی                     اقبال   Benliğin sırları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

teşekür ederiz

Benim bu dünya işine asla iltifatım olmadı. bir tek senin güzel yüzünden hoşlandım

Ajmal Sabbawoon Elias Sogdiana · ای جانبـــاز..؛ Mehdi Ebrahimian به درد عشق بساز و خموش کن حافظ رموز عشق مکن فاش پيش...