سرود رفتہ باز آید کہ ناید؟
نسیمی از حجاز آید کہ ناید؟
سرآمد روزگار این فقیری
دگر داناے راز آید کہ ناید؟
geçip giden nağme. bir daha terennüm edermi etmezmi
hicaz semtinden tatlı bir rüzgar eser mi esmezmi
bu fakirin ömrü tamam oldu
bir daha sırlara vakıf biri bu cihana gelirmi gelmezmi
allame ikbal armağani hicaz
کار عشق ای پسر ببازی نیست
عشق وصف نهاد سلطانست
بوالعجب مذهبیست مذهب عشق
اندرو شاه و بنده یکسانست
! aşk işi oyuncak değil ey çocuk
aşk , sultanlığın yaratılışındaki vasfa sahiptir
garib bir yoldur aşk mezhebi
şahda kölede her ikiside yeksan olur
ayn ul kudat hemedani
عشق وصف نهاد سلطانست
بوالعجب مذهبیست مذهب عشق
اندرو شاه و بنده یکسانست
! aşk işi oyuncak değil ey çocuk
aşk , sultanlığın yaratılışındaki vasfa sahiptir
garib bir yoldur aşk mezhebi
şahda kölede her ikiside yeksan olur
ayn ul kudat hemedani
payamı maşrık 21
حسرت جلوۂ آن ماہ تمامی دارم
دست بر سینہ نظر بر لب بامی دارم
o ayın ondördüne benzeyen güzelin cilvesine hasretim
elim göğsümde gözlerim ufukta doğmasını beklemekte
حسن می گفت کہ شامی نپذیرد سحرم
عشق می گفت تب و تاب دوامی دارم
güzellik dedi , ki benim sihirimin akşamı olmaz
aşk dedi, ki ben sürekli ıztırab ve ateş içindeyim
نہ بہ امروز اسیرم نہ بہ فردا نہ بہ دوش
نہ نشیبی نہ فرازی نہ مقامی دارم
ne bugün ne yarın ne de düne esirim
ne inişim ne yokuşum nede yerim yurdum var
بادۂ رازم و پیمانہ گساری جویم
در خرابات مغان گردش جامی دارم
sır şarabıyım bir içen arıyorum
muğların meyhanesinde kadehimi dönderip duruyorum.
بی نیازانہ ز شوریدہ نوایم مگذر
مرغ لاہوتم و از دوست پیامی دارم
benim feryad dolu nağmelerime müstağni olup geçme
ben lahut aleminin kuşuyum dosttan mesajlar getirdim
پردہ برگیرم و در پردہ سخن میگویم
تیغ خونریزم و خود را بہ نیامی دارم
perdeleri kaldırıyorum. lakin sözlerim örtülüdür
kan döken bir kılıcım. lakin kınımın içindeyim
11 payamı maşrık gazel
از ما بگو سلامی آن ترک تند خو را
کاتش زد از نگاہی یک شہر آرزو را
benden selam söyleyin o hırçın dilbere
bir bakışı ile arzu şehrini ateşe çevirdi.
این نکتہ را شناسد آندل کہ دردمند است
من گرچہ توبہ گفتم نشکستہ ام سبو را
o gönül ki derd sahibidir. benim bu nüktemi anlar
ben gerçi tevbe ettim. ama testiyi kırmış değilim
ای بلبل از وفایش صد بار با تو گفتم
تو در کنار گیری باز این رمیدہ بو را
ey bülbül onun vefasından yüzlerce kez sana bahsettim
sen yine onun kokusunu ağuşunda taşıyorsun
رمز حیات جوئی جز در تپش نیابی
در قلزم آرمیدن ننگ است آب جو را
hayatın sırrını mı arıyorsan , ancak ıztırabla bulursun
denizde dinlenmek , ırmak suyuna ayıptır.
شادم کہ عاشقان را سوز دوام دادی
درمان نیافریدی آزار جستجو را
öyle hoş haldeyimki, aşıkların nasibi daima yanmaktır.
ne iyi ettin ya rab arama ıztırabına derman yaratmadın
گفتی مجو وصالم بالا تر از خیالم
عذر نو آفریدی اشک بہانہ جو را
Bana kavuşmayı umma, zira hayalinden dahi fevkindeyim dedin
Ağlama bahanesi olan gözyaşına yeni bir bahane yarattın
از نالہ بر گلستان آشوب محشر آور
تا دم بہ سینہ پیچد مگذار ہای و ہو را
Feryadınla gül bahçelerinde kıyametler kopar
ta nefesin tükeninceye kadar hay huya devam et
حافظ » غزلیات
ای بیخبر بکوش که صاحب خبر شوی
تا راهرو نباشی کی راهبر شوی
ey gafil çalış ki haber sahibi olasın
sen yolculuk yapmamışsınki rehber olasın
در مکتب حقایق پیش ادیب عشق
هان ای پسر بکوش که روزی پدر شوی
hakikat mektebinde aşk edibinin yanında
aman ey evlat çalış ki bir gün sende baba olursun
دست از مس وجود چو مردان ره بشوی
تا کیمیای عشق بیابی و زر شوی
bu yolun erleri gibi ,varlık bakırından elini yıka
ta aşk kimyasını bulup, altın olursun
خواب و خورت ز مرتبه خویش دور کرد
آن گه رسی به خویش که بی خواب و خور شوی
uyku ve yemek kendi mertebenden uzak etti
o zaman uyku ve yemekten uzaklaş ta kendine ulaşırsın
گر نور عشق حق به دل و جانت اوفتد
بالله کز آفتاب فلک خوبتر شوی
eğer hakkın aşk nuru gönül ve canına sirayet ederse
billahi semada güneşten daha hoş olursun
یک دم غریق بحر خدا شو گمان مبر
کز آب هفت بحر به یک موی تر شوی
bir an Allah ın deryasında gark olursan , şüphe yokki
yedi deryanın suyu bir tel kılını ıslatır.
از پای تا سرت همه نور خدا شود
در راه ذوالجلال چو بی پا و سر شوی
baştan ayağı tamamen hudanın nuru olursan
zülcelal sahibinin yolunda ayaksız başsız gibi olursun
وجه خدا اگر شودت منظر نظر
زین پس شکی نماند که صاحب نظر شوی
Allahın vechi eğer senin bakışının arayışı olursa
bundan sonra şüphe yokki sen sahibi nazar olursun
بنیاد هستی تو چو زیر و زبر شود
در دل مدار هیچ که زیر و زبر شوی
varlığın binası ziru zebr (yok) olsada
gönül zannetmeki zirü zebr (yok) olsun
گر در سرت هوای وصال است حافظا
باید که خاک درگه اهل هنر شوی
hafız eğer başında varsa vuslat arzusu
hüner ehlinin dergahına toprak olmalısın
سعدی » دیوان اشعار
قیامتست سفر کردن از دیار حبیب
مرا همیشه قضا را قیامتست نصیب
sevgilinin diyarından gitmek kıyamettir
takdiri ilahi ki her zaman bana kıyamet nasibim oldu
به ناز خفته چه داند که دردمند فراق
به شب چه میگذراند علیالخصوص غریب ؟
sevgilinin diyarından ayrı kalmış garibin gecesini
aşıkların ayrılık derdini nerden bilsinler, naz içinde uyuyanlar
به قهر میروم و نیست آن مجال که باز
به شهر دوست قدم در نهم ز دست رقیب
mecburiyetten gidiyorum. mecalim yok
o muhafızın yüzünden, sevgilinin şehrine girmek yok
پدر به صبر نمودن مبالغت میکرد
ک ای پسر بس ازین روزگار بیترتیب
baba sabr göstermede ısrar etti
ey evlat yeter bu düzensiz yaşamaktan
جواب دادم ازین ماجرا که ای باب
چو درد من نپذیرد دوا به جهد طبیب
bu macera dan bahs ettim. dedim ey baba
Tabib ne kadar uğraşsada benim derdim derman kabuletmez
مدار توبه توقع ز من که در مسجد
سماع چنگ تأمل کنم نه وعظ خطیب
benden tevbe beklemeyin hatta mescidde
çengin hoş sesi ve vaizin nasihatı, olduğu halde
به مکتب ارچه فرستادیم نکو نامد
گرفته ناخن چکنم به زخم چوب ادیب
beni mektebe gönderdin iyi olmadı
edib in değneğinin darbesinden tırnağım kalmadı
هنوز بوی محبت ز خاکم آید اگر
جدا شود به لحد بند بندم از ترکیب
hatta ölüp toprağa girsemde bedenim lime lime toprak olsada aşk kokusu mezarımdan çıkıp bütün aleme yayılcak
به اختیارندارد سر سفر سعدی
ستم غریب نباشد ز روزگار عجیب
sadi kendi isteği ile sefer etmedi yola çıkmadı
bu acib zamanın zulmü ve sitemi şaşılacak bir şey değil
ali şeriati kevir mabed
اي ﺗﺸﻨﻪ ﻋﺰﯾﺰ ﻣﻦ، اﯾﻤﺎن ﻣﺠﺮوح ﻣﻦ! ﻣﻦ از ﭼﺸﻢ ﻫﺎي ﻣﻌﺼﻮم ﺗﻮ ـ ﮐﻪ در اﯾﻦ ﺳﺮاب ﺳﻮﺧﺘﻪ، ﻗﺮن ﻫﺎ اﺳﺖ ﺑﻪ اﻣﯿﺪي ﺑﺮ ﻣﻦ و دﺳﺖ ﻫﺎي ﻟﺮزان و آواره ﻣﻦ ﺧﯿﺮه ﻣﺎﻧﺪه اﻧﺪ ـ ﺷﺮم دارم. دﻟﻢ ﺑﺮ ﻟﺐ ﻫﺎي ﭼﺎك ﺧﻮرده و ﺣﻠﻘﻮم ﻧﺎزك و ﻟﻄﯿﻒ ﺗﻮ ﮐه
ﭼﺸﻢ ﺑﺮ راه ﻣﻦ ﺑﺎز ﻣﺎﻧﺪه اﻧﺪ ﻣﯽ ﺳﻮزد، اي ﺣﻠﻘﻮم ﻧﺎﻟﻪ ﻫﺎي ﻣﻦ، در اﯾﻦ ﻧﺨﻠﺴﺘﺎن ﻫﺎي ﺷﺐ ﮔﺮﻓﺘﻪ ﻓﺮﯾﺎد آﺳﻤﺎن، در ﺳﮑﻮت ﻏﺒﺎرﮔﺮﻓﺘﻪ اﯾﻦ زﻣﯿﻦ!
ﻋﻤﺮم ﻫﻤﻪ در ﻧﺎﻟﯿﺪن، ﺑﺮ ﺑﺎد رﻓﺖ و زﻧﺪﮔﯿﻢ، ﻫﻤﻪ در ﺟﺮﻋﻪ ﻧﻮﺷﯿﺪن ﺑﺮ آب! و اﮐﻨﻮن ﺑﺮ ﻟﺐ ﺑﺤﺮ ﻓﻨﺎ ﻣﻨﺘﻈﺮم؛ ﺑﺘﻢ ﺷﮑﺴﺘﻪ، اﺳﻤﺎﻋﯿﻠﻢ ذﺑﺢ ﺷﺪه، ﺑﺮج ﻧﻮرم ﺧﺎﻣﻮش و ﻣﻨﺎره ﻣﻌﺒﺪم دود زده، در اﺷﻐﺎل ﻓﺮزﻧﺪان ﻗﺎﺑﯿﻞ، در ﺗﻮﻟﯿﺖ ﺧﻮاﻫﺮ ﮔﺮگ! و ﻣﻦ ﺷﺮﻣﮕﯿﻦ و ﭘﺮﯾﺸﺎن، در اﯾﻦ اﻧﺪﯾﺸﻪ دردآور ﮐﻪ ﺳﺎﻋﺘﯽ دﯾﮕﺮ ـ ﮐﻪ »آﻓﺘﺎب ﺑﺮ ﻗﻠﻪ ﻣﻐﺮب ﻓﺮو ﻣﯽ ﺷﮑﻨﺪ«، و ﺗﻮ روح دردﻣﻨﺪ ﻣﻦ، ﺑﻪ ﺳﺮاغ ﻣﻦ ﻣﯽ آﯾﯽ ﺗﺎ ﮐﻮزه ﻫﺎﯾﯽ از آب ﺳﺮد و ﺧﻮﺷﮕﻮار ﭼﺸﻤﻪ ﺳﺎران ﭘﺎك ﺳﭙﯿﺪه دم ﻫﺎي دوردﺳﺖ را از دﺳﺖ ﻣﻦ
ﺑﮕﯿﺮي ـ ﺑﺎ ﭼﻪ روﯾﯽ در را ﺑﻪ روي ﺗﻮ ﺑﮕﺸﺎﯾﻢ؟
ey benim sevgili susuzum ! benim yaralı imanım ! bu kızgın serap içinde , yüzyıllardır. bana ,titrek ve avare ellerime umut bağlayarak bakan o masum gözlerinden utanıyorum.
yolumu gözlemekte olan çatlamış açık dudaklarına,o incecik nazik boğazına gönlüm yanıyor. ey geceleyin korku dolu hurmalıklarda feryadlar içinde inliyen boğazım !
gökyüzünü feryadı kaplamış .toza toprağa bulanmış yeryüzünü sükutu kaplamış.bütüm ömrüm inlemeyle heba oldu. bütün hayatım su üzerinde yudumlamakla geçti.şimdi yokluk denizinin şu sahilinde beklemekteyim.putum kırılmış, ismailim kurban olmuş.ışık kulem sönmüş.mabedemin minaresini duman sarmış.kabil in oğullarının işgali altında kalmış.kurdun kız kardeşi yönetiminde.ben utangaç ve perişan ve dertli düşünce içinde
bir saat sonra güneş batının tepesinde batacak."sen ey benim dertli ruhum !"uzak iklimlerin seher vakitlerindeki temiz pınarların soğuk ve tatlı sularıyla dolu testileri elimden almak için yanıma geleceksin, hangi yüzle kapıyı yüzüne açacağım diye acıklı ve dertli düşünceler içindeyim.
ﻫﻢ اﮐﻨﻮن، ﺻﺪاي ﭘﺎي ﺗﻮ را در ﺳﮑﻮت دردﻧﺎك و ﺑﯽ ﻗﺮار دﻟﻢ ﻣﯽ ﺷﻨﻮم ﮐﻪ ﺑﻪ ﺳﻮي زﻧﺪان ﺳﯿﺎه ﻣﻦ ـ ﮐﻪ ﺑﺎ اﺑﯽ اﻟﻌﻼء در آن ﺑﺴﺮ ﻣﯽ ﺑﺮم ـ ﭘﯿﺶ ﻣﯽ آﯾﯽ و ﻣﻦ از
ﺷﺮم و ﻧﺎﺗﻮاﻧﯽ ﺧﻮد ﻣﯽ ﻟﺮزم.
در اﯾﻨﺠﺎ ﮐﻪ ﻣﻨﻢ، ﮐﺴﯽ ﭼﻪ ﻣﯽ داﻧﺪ ﮐﻪ »ﺑﻮدن« ﻧﯿﺰ ﻫﻤﭽﻮن زﯾﺴﺘﻦ ﻃﺎﻗﺖ ﻓﺮﺳﺎ اﺳﺖ
اﻓﺴﺎﻧﻪ ﻣﻦ ﺑﻪ ﭘﺎﯾﺎن رﺳﯿﺪه اﺳﺖ و اﺣﺴﺎس ﻣﯽ ﮐﻨﻢ ﮐﻪ اﯾﻦ آﺧﺮﯾﻦ ﻣﻨﺰل اﺳﺖ؛
دﯾﮕﺮ ﻧﻪ ﺑﺎﻧﮓ ﺟﺮس ﮐﺎرواﻧﯽ، دﯾﮕﺮ ﻧﻪ آواي رﺣﯿﻠﯽ! ﺗﻨﻬﺎﯾﯽ آراﻣﮕﺎه ﺟﺎوﯾﺪ ﻣﻦ اﺳﺖ و درد و ﺳﮑﻮت ﻫﻤﻨﺸﯿﻦ ﺗﻨﻬﺎﯾﯽ ﺟﺎوادﻧﻪ ﻣﻦ!
ﺳﮑﻮت ﻧﻮﻣﯿﺪ و ﻏﻢ رﻧﮓ ﻣﻐﺮب آرام و ﺳﻨﮕﯿﻦ ﭘﯿﺶ ﻣﯽ آﯾﺪ و ﻣﺮا ﻫﻤﭽﻮن »ﺳﺎﯾﻪ آواره اي در اﯾﻦ ﮐﻮﯾﺮ«، در ﺧﻮد ﻣﺤﻮ ﻣﯽ ﮐﻨﺪ و آﻓﺮﯾﻨﺶ ﺑﺎز در اﻗﯿﺎﻧﻮﺳﯽ از ﺷﺐ ﻏﺮق ﻣﯽ ﺷﻮد و ﺷﺐ ﭼﻨﺎن ﺑﺮ ﻋﺎﻟﻢ ﻣﯽ ﻧﺸﯿﻨﺪ ﮐﻪ ﮔﻮﯾﯽ ﻫﯿﭽﮕﺎه ﺑﺮﻧﺨﻮاﻫﺪ ﺧﺎﺳﺖ؛ ﮔﻮﯾﯽ ﻫﺮﮔﺰ ﻧﻪ دﯾﺮوزي ﺑﻮده اﺳﺖ و ﻧﻪ ﻓﺮداﯾﯽ ﺧﻮاﻫﺪ ﺑﻮد و ﻣﻦ، ﻫﻤﭽﻮن ﺷﺒﺤﯽ، از اﯾﻦ ﺷﺐ ﻫﺎي ﮐﻮﻫﺴﺘﺎن ﻫﺎي ﺳﺎﮐﺖ، ﺻﺤﺮاﻫﺎي ﺑﻪ ﺧﻮاب رﻓﺘﻪ، وﯾﺮاﻧﻪ ﻫﺎي ﻧﻮﻣﯿﺪ، ﻗﺒﺮﺳﺘﺎن ﻫﺎي ﻋﺰادار و اﯾﻦ ﺷﻬﺮﻫﺎي آﻟﻮده و ﻋﻔﻦ، ﻣﯽ ﮔﺮﯾﺰم و ﻟﺐ ﻓﺮو ﺑﺴﺘﻪ از ﺗﺮاﻧﻪ، ﻟﺐ ﻓﺮو ﺑﺴﺘﻪ از ﺗﺮﻧﻢ، ﺳﺮ ﺑﻪ اﯾﻦ دﺷﺖ ﺑﯽ اﻣﯿﺪ ﻣﯽ ﻧﻬﻢ
şu anda ayak seslerini yüreğimin dertli kararsız sessizliğinde duyuyorum. ebul ala ile beraber yaşadığım benim kapkara zindanıma doğru geliyorsun; bense aczimden ve utancımdan titriyorum. benim bu olduğum yerde "var olma"nın da yaşamak kadar dayanılmaz olduğunu kim nerden bilecek.
benim efsanem de bitti artık buranın son menzil olduğu kanaatindeyim. Artık ne bir kervanın çan sesi , nede bir yolcunun ayak sesi , yalnızlık benim ebedi istirahatgahım ,acı ve sessizlik ebedi yalnızlığımın ortağı.gün batımının umutsuz ve keder renkli sessizliği ağır ağır ilerliyor.,beni bu çölde avare bir gölge gibi kendi içinde yok ediyor.kainat bir kez daha gece okyanusuna daliyor.gece dünyanın üstüne sanki bir daha hiç kalkmayacakmış gibi çöküyor.sanki dün hiç olmamış ,yarında olmayacak,bense bir hayalet gibi bu sessiz dağ gecelerinden ,uykuya dalmış sahralardan ,umutsuz viranelerden ,yaslı mezarlıklardan pis kokuşmuş şehirlerden kaçıyorum.ağzımı şarkılara kapamış.terennümlere dudak bükmüş halde ,bu umutsuzçöle baş koyuyorum.artık biteyim diye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
teşekür ederiz